Cezbenin çeşitleri vardır: Kimileri ağlar, kimileri güler, kimileri değişik bir lisanla konuşur; ama kimse konuştuğundan birşey anlamaz. Kendinden geçip de bağırıp çağırmak, elinde olmadan çeşitli sözler sarfetmek de cezbe çeşitlerinden sayılır. İşte bu haller, bazen Allah cc. adı duyulduğunda veya anıldığında, bazen Peygamber as. zikredilmesi esnasında, bazen Gavsın adı geçtiğinde ve yahut görüldüğünde, ortaya çıkar. Kuran-ı Kerim okunurken de cezbe halinin yaşandığı çok görülmüşrür. Bunların hepsi manevi bir muhabbet ve zevkin tesiriyle meydana gelmektedir. Günümüzde cezbe, Menzil'de ve Menzile bağlı sofiler hariç yeryüzunde nadiren görülmektedir.
Cezbe ehlinin en önemli prensibi; cezbeyi tutmak, gizlemek olmalıdır. Cezbe, istifar etmeye benzetilebilir. Çünkü insan, kusma ihtiyacı olduğu zamanların çoğunda bunu yapmaz ve gizler ve kusmayi tutabilir. Cezbe ehli de, yaşadığı bu gûzel manevi muhabbet halini mümkün olduğunca saklamalıdır. Amelimize, halimize riya karışma ihtimali varsa çok dikkatli olmamız gerekir. Çünkü riya, bütün güzellikleri bozucudur. Bu sebebten, cezbeyi tutmamız gerekir ve kesinlikle yalan cezbeden uzak durulmalıdır. Yalan cezbeye girenler var, kesinlikle Gavsımız razı değil ve çok kızıyor, herkes bilsin şeytana uymasin yalan cezbe şeytandandir.
KAYNAK:http://naksibenditarikati.com/kategori.asp?katID=20